Uzun süredir okunmayı bekleyenlerim arasında bulunan bir eserdi Fatih Harbiye.
Peyami Safa’nın muhteşem üslubuyla “insan halleri”ni okumak çok keyifliydi. Kitapta bahsedilen mekanları bilenler için de, geçmişte bir İstanbul yolculuğu Fatih Harbiye.
Son üç yüzyılımıza damgasını vurmuş bir “mesele”yi anlatmış Peyami Safa. Bu anlamda kitap, bahsettiği olay örgüsünün çok ötesinde manalar ihtiva etmekte.
Fatih Harbiye’yi okurken beni düşündüren konulardan birisi de Peyami Safa’nın edebî yetkinliği oldu. Biyografisinden öğrendiğim kadarıyla düzenli bir eğitim görememiş Peyami Safa. 13 yaşında hayata atılmak durumunda kalmış. Kendi kendisini yetiştirmiş. Ardında bu denli muhteşem eserler bırakmış olması çok ciddi bir başarı hikayesi kanaatimce. Geçimini sağlamak için kaleme aldığı Cingöz Recai hikayeleri dahi değme polisiyelere taş çıkartır. Bu arada yeri gelmişken, Ötüken Neşriyat geçtiğimiz ekim ayında Cingöz Recai serisini yayınlamaya başlamış.
Daha çok Peyami Safa okumak dileğiyle... ( )