Huzur sokağı adli, satış rekorları kırmış ve aynı zamanda dizisi çekilmiş bu romanın yazarı olan Şule Yüksel Şenler yazar olmak yanında, ayni zamanda gazeteci ve kadın hakları aktivistiydi. Bu mesleğinin kitabına yansıdığını belirtmek isterim ki, bu roman aslında İslam ve Islama karşı ön yargıları ile ilgilidir. Sadece bu değil, insanların hatalarını kabul edip daha iyi bir insan olma çabaları ve aynı zamanda maalesef ne kadar cahil ve önyargılı insanların olduğu, bu kitapta görünmektedir.

Şule Yüksel Yaşar bu romanda kendi hayat hikayesinden esinlenerek, okuyanlara örnek olmak için yazmıştır. Kitabın hedef kitlesi gençler olduğu net ve açıktır, fakat buna rağmen genç yaşlı demeden herkesin okuyabileceği bir kitaptır. Yazar bu kitap ile gerekenden çok amacına ulaşmıştır, çünkü Huzur sokağı yayınlandığında, yani 1969 yılından bu yana bir milyondan fazla kez satılmıştır. Bunun yanında ise söylediğim gibi atv adlı televizyon kanalında 67 bölümlük kitabın dizisi çekilmiştir.
Kitap her zaman olay yerinde olan ve her şeyi gören bir bakış açısından yazılmıştır. Kitabın savunduğu temel fikir ise, İnsanlar birbirlerini olduğu gibi kabul edip (daha çok İslam konusunda) ön yargılı olmamaları. Kitap bölümlere ayrılmamıştır, çünkü hikaye Bilal ve Feyza, yani ana karakterleri arasında geçer. Kitabın güçlü yanı çok gerçekçi olması ve aynı zamanda okuyanı bilgi verip kendi hayatı ile ilgili düşünmesini sağlaması. Bu kitapta Yazar hiçbir kaynak kullanmamıştır, sadece hayatını ve hayal gücünü.
Kitabın dili aslında anlaşılırdır, fakat çoğu zaman Arapça veya farsça dan Türkçeye geçmiş ve çoğumuzun bugün kullanmadığı kelimeler kullanılıyor. Bunların bir kaçı zaten İslami terimlerdir. Kitapta hiçbir açıklama bulunmamaktadır, fakat buna rağmen Yazarın hedef kitlesinin rahatlıkla anlayabileceği bir üslubu vardır. Bunun yanında kitapta hiçbir tablo, çizelge veya görsel kullanmamıştır.
Ben şahsen bu kitabi çok verici, yani okuyana bir çok bilgi ve aynı zamanda düşünce verdiğini düşünüyorum. Bunun yanında Müslümanlar için de bir katkısı, hayatlarındaki benim de gördüğüm gibi hatlarını görmeleri. Ama sadece Müslümanlar için de değil, kitaptaki bazı karakterlerin de olduğu gibi İslam’a karşı ön yargıları olan İnsanların da bana göre fikirlerini değiştirmeleri için güzel bir fırsattır. Bu kitabın yazarının veya başka yazarlarında bu konu hakkında yazdıkları kitaplar arasında yeri çok farklıdır, çünkü iki insanın başta farklı başlayan hayat hikayelerini bu kadar verici bir şekilde yazmak (bana göre) herkesin yapamayacağı bir şeydir. Geleceğe dönük bu konuda, herkesin rahatlıkla yapabileceği bir çalışma ise oturup gelecekte İslamin ve ona karşı ön yargılarının nasıl olacağını düşünmek olur.

Huzur sokağı bana İslam konusuna ilgi duyan herkesin severek okuyabileceği bir kitaptır. Zaten bu kadar sevilen bu kitabın yazarı olan Şule Yüksel Şenlerin ölümünden sonra bile unutulmaması, bu kitabın kalitesinin göstermektedir. Bunun yanında dili orta seviyede olması da büyük bir avantajdır. İçeriği herkesin ilgi alanı olmasa da, severek okuyunca bağımlılık yapan bu kitabı herkese öneririm. ( )